Zamanın Manzarası: Eleştiri ve Söyleşiler

Cumhuriyet Kitap Eki – Mayıs 2003

En inandırıcı romanlar, kendi yazılış hikâyesini de içinde barındıranlar oluyor. Varoluşçu romanlarda sık rastladığımız bir özellik bu, “Yabancı”, “Bulantı” ve “Ahlaksız” gibi romanlar hep birinci tekil şahısta yaşananları anlattığı gibi bir yandan da yazma ya da anlaşılma gereğine değinen romanlardır. Mehmet Eroğlu’nun son romanı “Zamanın Manzarası” bu anlamda varoluşcu romanları çağrıştırıyor. Eroğlu romanında üç ayrı […]

Trt Okudukça Programı – Ocak 2003

Mehmet Eroğlu’nun ilk romanı “Issızlığın Ortasında”dan bugüne, kendine özgü bir roman dünyası yarattığını söyleyebiliriz. Romanlarında önce sarsıcı bir kimlik arayışı peşindedir. Özellikle siyasal dönemlerin bireylerini, tipik olgular arama kaygısına düşmeden anlatmaya çalışmıştır. Mehmet Eroğlu’na sıkı bir kimlik çözümleyicisi demek yerinde olur. Bu yüzden, romanı bilinen dönemlerden çıksa da o dönemleri açık biçimde yansıtmaz aslında. Özellikle […]

Cumhuriyet Kitap Eki – Ocak 2003

BİR ELEŞTİRİ- “ZAMANIN MANZARASI”  ACIYLA YÜKLÜ Okur, özellikle ülkemizde, kitap seçerken genellikle çok satan kitaplara, fazla kendinden söz ettirebilen yazara yöneliyor. Ben bunların aksine, bu tür kitaplara soğuk durur, daha önce okuyup beğendiğim yazarların yeni kitaplarını beklerim. Hem de sabırsızlıkla, merakla… Mehmet Eroğlu, uzun bir aradan sonra, Yüz:l98l ‘i yayımladığında  kendisi ile yapılan bir söyleşide, […]

Edebiyat ve Eleştiri – Kasım/Aralık 2002

Mehmet Eroğlu’yla “Zamanın Manzarası” üzerine Ahmet Yıldız: Zamanın Manzarası adlı romanınızda mutlu insan yok. Kaotik bir durum. Bunun nedeni yaşadığımız döneme bir müdahale isteğinin yansıması mı ?Mehmet Eroğlu: Müdahale isteğinden çok yaşadığımız dönemin renkleri ve gölgeleriyle romana yansıması diyebiliriz. Roman, odağına her zaman insanı –insanları-alır ve tip olarak seçilen roman kişilerinin içinde yaşadığı topluma – […]

Cumhuriyet Kitap Eki – Aralık 2002

Zamanın Manzarası’nda Dün ve Gelecek Kraliçe: Senin zamanla konuşmadığına eminim. Alice: Herhalde öyledir. Fakat müzik derslerinde zamana uyarak tempo tutar, elimizi vururduk.” (Alice Harikalar Diyarında’dan) Marx ve Engels’in “Alman İdeolojisi” üzerine birlikte çalıştıkları döneme geri dönmek -1846 yılının yaz ortalarına- ve bu iki bilim adamının geleceğin insanına ilişkin tasarımlarını okumak, tıpkı Alice gibi insanı zamanla […]

Varlık – Aralık 2002

Eğer yazarken benim seçtiğim temaları seçerseniz, oralarda mutlaka Tanrı’yla karşılaşırsınız. Tanrı’yla karşılaştığınızda da eninde sonunda – yazarın da bir yaratıcı olduğunu unutmayın- ona meydan okursunuz. Çatışma çıktı mı, biri kaybeder… Otuz yıllık bir yazarlık serüveni, elbette usta işi ürünler sunar okuruna. Hele de bu yazar Mehmet Eroğlu ise, her satırı düşünülmüş, her sözcüğü seçilmiş ve […]

Postekspres – Kasım 2002

Postekspres – Son kitabınızda ilk dikkatimi çeken şey, önceki kitaplarınızdan farklı olarak, yazmak/yazarlık sorunları üzerine gitmeniz. Bunda kitabın ana kahramanının bir yazar oluşunun etkisi de vardır elbette… Mehmet Eroğlu – Bazı yazarların yazacak insanları var. Gözlüyorlar ya da birlikte yaşıyorlar bu insanlarla, sonra da yazıyorlar. Bazı yazarlar ise yazmak için insan ‘yaratıyorlar’… Bu şekilde iki […]

Özgür Politika – Kasım 2002

Her nesil kuşak olamıyor Mehmet Sebatlı – 12 Eylül’ün bitirici siyasal ikliminde yetişen, bugün 25 ile 35 yaş arası olan nesli kendi neslinizle de karşılaştırarak nasıl tanımlıyorsunuz? Nesil ve kuşak arasında ne gibi farklar var? Mehmet Eroğlu – Bazı nesiller, başlarına ne gelirse gelsin, kuşağa dönüşemezler. Çünkü kuşak olabilmek için romantizm ve –öldürme değil- ölebilme, […]

Virgül / Aylık Kitap ve Eleştiri Dergisi

Bir Oluşum Romanı 80 sonrasında art arda yayımlanan romanları ile parlayan Mehmet Eroğlu, 1993’ten sonra edebiyat dünyasından sessizce çekilivermişti. 68 kuşağı devrimcilerinin savrulup giden hayatlarına ilişkin hikâyeleri nedeniyle edebiyattan çok politik meseleler etrafında tartışılmıştı Eroğlu’nun anlattıkları metinlerdeki intihar, kahramanlık, ihanet gibi motifler de yine siyaseten sevilmiş ya da reddedilmişlerdi. Bu ilk dönem çalışmaları bir başka […]